HPV enfeksiyonları artıyor...
Son yıllarda HPV enfeksiyonları ve bunlara paralel şekilde genital kanserler artmaktadır. Bu nedenle kanser taramalarında erken tanı araçlarının önemi büyüktür.
Serviks (rahim ağzı) kanserleri kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci sıklıkta görülen kadın kanserleri arasındadır.
Smear testi ile serviks kanserleri erken evrelerde taranmakta ve ameliyatsız basit operasyonel işlemlerle çoğu zaman tedaviler sağlanabilmektedir.
Buna rağmen PAP smear testleri, adı üstünde tarama testleri olup kanserin kesin tanısı için yeterli tanısal önemi sahip bulunmamaktadır.
Smear testi sonucunda problem çıkan yani anormal smear testi sonucuna sahip kadınlara kolposkopik inceleme (kolposkopi) yapılmalıdır.
Kolposkopi nedir? Kolposkop nedir?
Serviks, vagina ve vulva dokularını bir büyüteç gibi genelde 4 ile 12 arasında büyüterek incelenmesine olanak sağlayan ve tarama amacıyla kullanılan aletin adına "kolposkop", yapılan işleme ise "kolposkopi" adı verilmektedir. Kolposkopi uygulayan jinekolog hekime de "kolposkopist" adı verilir.
(Yandaki resim; bir "dürbün"e benzeyen kolposkop cihazı)
Kolposkopi ilk olarak 1925 yılında bir Alman hekim Hans Hinselmann tarafından, Dr. Eduard Whirts yardımı ile uygulanmıştır.
Kolposkop yardımı ile jinekolojik muayene masasında genital bölgede yerleşen Serviks kanserleri , Vajen Kanserleri ve Vulva Kanserleri veya kanser öncüsü hastalıkları rahatlıkla ve ağrısız bir şekilde tanımlanabilir.
Kolposkopik inceleme ile çıplak gözle net olarak izlenemeyen küçük patolojiler tespit edilebilmekte ve daha sonra tedavileri sağlanabilmektedir.
Özellikle smear testinde problem çıkması durumunda "asetik asit" sürülerek oluşan "aseto white" (beyazımtırak) alanlardan biyopsiler alınarak şüpheli lezyonların kanseröz veya pre-kanseröz olup olmadığı teşhis edilebilmektedir.
Kolposkopi kimlere yapılır? (Kolposkopi endikasyonları nelerdir?)
Anormal PAP smear olgularında (ASCUS, LGSIL, HGSIL gibi şüpheli, hafif veya orta düzey displazi saptanan olgularda).
Bu olgularda HPV enfeksiyonu etkisi zaman içinde değişimlere yol açarak kanseröz durumlara neden olabilmektedir.
HPV enfeksiyonları ile ilgili bilgiler için >>>
Tekrarlayan smear testlerinde sürekli devam eden enfeksiyonu olan kadınlarda
Jinekolojik muayene sonucunda serviks, vajina veya vulvanın anormal bir şekilde görülmesi durumunda kolposkopi işlemi yapılabilmektedir.
Kolposkopi nasıl yapılır?
Kolposkopi uygulaması son derece ağrısız ve çok önemli bir işlemdir. İşlem için öncelikle kişi jinekolojik muayene masasına uzanır, daha sonra "spekulm" adı verilen aletle vajina içi görünür hale getirilir.
Daha sonra vajinanın içi aydınlatılırken kolposkop yaklaştırılarak net bir şekilde cihazın vizöründen genital organlar büyütülür ve incelenir.
(Yanda; Kolposkopik uygulama)
Kolposkop ile nerelere bakılır?
Serviks kanserleri HPV etkisi sonucunda en sık olarak servikal kanal içinde özel bir bölge olan "transformasyon zonu"ndan (transformasyon alanından) kaynaklanmaktadır.
Transformasyon alanının patolojik ismi "squa- columnar junction (skua- kolumnar bileşke)" dir.
Anormal smear sonucu çıkan kişilerde ilk incelenen bölgede bu transformasyon zonu yani transformasyon alanıdır.
Skua- kolumnar bileşkenin net izlenememesi kolposkopik incelemenin tam olarak yapılamadığını diğer bir deyişle testin yetersizliğini gösterir. (unsatisfactory colposcopy)
Daha sonra serviks (rahim ağzı) organında damarlanma artışının olup olmadığına bakılmaktadır. Damarlanma artışı kanser yönünde bir bulgudur ve biyopsi alınmasını gerektirir.
Aseto-white (Aseto beyaz) alan nedir?
Kolposkopik inceleme sırasında serviks yüzeyine % 5'lik asetik asit solusyonu dökülür. Normal olmayan dokular asit uygulaması sonrasında beyaz olarak görülür ve bu beyazlaşan alanlardan biyopsi örnekleri alınarak kanser bulguları araştırılmaktadır.
Eğer kolposkopi uygulaması uzun sürecekse her beş dakikada bir asetik asit sürülerek işleme devam edilir.
Schiller testi nedir?
Bazı durumlarda jinekologun görüşü doğrultusunda serviks yüzeyine "lugol solusyonu (iyot solusyonu)" sürülerek incelemeler de yapılabilir.
Serviks üzerine lugol solüsyonu sürülerek yapılan gözleme "Schiller testi" adı verilir. Lugol solusyonu sonrasında boya tutmayan (lugol negatif) yerlerden servikal biyopsi yapılarak alınan parçaların patolojiye gönderilemesi ile kesin tanı konulabilmektedir.
Biyopsi nedir? >>>
Diğer durumlarda servikal biyopsi de yapılabilir...
Deneyimli jinekologlar asetik asit veya lugol damlatılmasına rağmen herhangi bir patoloji izlenmese de servikal dokunun saat 12, 3, 6, 9 seviyelerinden biyopsi alarak patolojik inceleme isteyebilir.
Biyopsi sırasında oluşabilecek küçük kanamaları engelemek için pamuk uçluya sürülen "Monsel solusyonu" veya "Gümüş Nitrat (AgNO3)" kullanılabilir.
Kolposkopi hasta uyutularak mı yapılır?
Genelde hayır. Kolposkopi işlemi ağrısız bir uygulama olduğundan işlem sırasında hastaların genelde genel anestezi ile uyutulmasına gerek yoktur.
Hatta işlemde ve biyopsi alımı sırasında lokal anestezi ile uyuşturmaya bile gerek duyulmamaktadır. Bazı durumlarda dokuya hafif lokal anestezi verilebilir.
Endoservikal Küretaj (ECC) nedir?
Kolposkopi sırasında bazı hekimlerce endoservikal bölge "küret" adı verilen kazıyıcı alet ile kazınarak endoservikal kanal içerisinden parça da alınablir. Cervikal kanal içerisinden küretaj ile materyal alınması işlemine "Endoservikal Küretaj- Endecervical Curettage" (ECC) adı verilir.
ÖZET OLARAK;
HPV enfeksiyonları özellikle son yıllarda toplumumuzda ve tüm dünyada artmaktadır.
HPV kadınlarda genital siğil, rahim ağzı kanseri, vajen ve vulva kanseri yapan viral enfeksiyondur.
HPV'ye bağlı lezyonların taranmasında kolposkopi son derece uygun ve pratik bir jinekolojik tanı aracıdır.
Vulva, vajina ve serviks (rahim ağzı) bölgelerinin incelenmesi, gerekli durumlarda buralardan alınan biyopsiler ile histolojik tanının erken dönemlerde konulması kadın kanserlerinin erken dönemde engellenmesini sağlamaktadır.
Tüm bu nedenlerle kolposkopi jinekolojik onkoloji'de genital kanserlerin değerlendirmesinde sıklıkla kullanılan, uygulaması rahat ve pratik yöntemdir.
Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ 2011 yılında Lizbon'da HPV ile ilgili "Eurogin" kongresine katılmış olup, bu kongre bünyesinde düzenlenen bir work shop'ta "kolposkopi sertifikası" almaya hak kazanmıştır.
SERVİKAL BİYOPSİ
Servikal biyopsi nedir?
Servikal biyopsi, rahim ağzı dokusundan patolojik değerlendirme amacı ile parça alınması işlemidir.
Servikal biyopsi işlemi en ideal olarak kolposkopik araştırma sırasında yapılmaktadır.
Servikal biyopsi ağrılı bir işlem midir?
Hayır. Rahim ağzı dokusu (serviks) sinir hücresi barındırmadığı için servikal biyopsi sırasında hastalar ağrı hissetmezler.
Ancak bazı durularda servikal biopsi alınması sırıasında rahim kasılmasının hissedilmesi sonucunda hastalar kramp tarzı ağrılar hissedebilirler.
Kolposkopik inceleme sırasında yapılan biopsilerde ne kadar parça çıkartılır?
Biopsi sırasında çıkarılan doku miktarları aslında son derece azdır. Bu, yapılan Schiller testi ve lugol testi ile anormal görünümlü alanlara bağlıdır.
Kolposkopi ve servikal biyopsi alımı sırasında ne tür riskler vardır?
Kolposkopi işleminin riskleri son derece azdır. İşlemin hafif kasık ağrısı, lekelenme tarzı kanama ve enfeksiyon haricinde belli bir yan etkisi veya riski bulunmamaktadır.
Kolposkopi ve servikal biopsi sonrası nelere dikkat etmek gereklidir?
İşlem sonrasında hastaların evlerinde dinlenmelerine gerek yoktur. Bir kaç gün süreyle gelen hafif kanamalar veya kahverengimsi vajinal akıntılar normaldir.
Hastaların 15-20 gün süre ile cinsel ilişkiden uzak durmaları ve havuza girmemeleri önerilmektedir.
Ayrıca hastalara işlem sonrasında doktorları tarafından reçete edilebilen ağrı kesici ve antibiotik ilaçlarını düzenli kullanmalarını önermekteyiz.
Bunlar haricinde yapılacak iş, patoloji sonuçlarının beklenmesi ve jinekologlarının kendilerine uygun gördükleri izlemlere devam etmeleri uygun olacaktır.
Patolojik incelemelerde problem olan veya şüpheli bulgular çıkan hastalarda smear testi ile periyodik izlemler yapılabileceği gibi konizasyon adı verilen operasyonlar da uygulanabilmektedir.
HPV enfeksiyonuna bağlı kanser ve kanser öncüsü lezyonların (displazi) tedavisinde kişilerin eğer kullanıyorlarsa sigarayı kesin olarak bırakmaları önerilir.
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com