KIsırlıkta İmmünolojik Faktör Nedir?
Kadındaki bir takım antikorlar ile embriyoya veya erkeğin spermlerine karşı oluşan "red cevabı" sonucunda gebeliğin oluşamaması veya oluşan gebeliğin düşük (abortus) ile sonuçlanması kısırlıkta immunolojik faktör olarak bilinmektedir.
Tıbbi literatürde immünolojik sistemin diğer ismi bizi dışarıdan gelen mikroorganizmalardan koruyan ve aslında bizim yararımıza çalışan "bağışıklık sistemi" dir.
Bağışıklık sisteminde çalışan ve bizi dışarıdan gelen yabancı madde ve mikroplara karşı koruyan hücreler ise "antikor (antibody)" olarak bilinmektedir.
İmmunolojik Nedenler Infertilitenin (kısırlığın) Yüzde Kaçını Oluşturmaktadır?
İnfertil çiftlerin yaklaşık %10’unda immunolojik (bağışıklık sistemi ile ilgili) faktörler mevcuttur.
Immünolojik Sistem ve Gebelik
İmmunolojik (bağışıklık) sistemin, diğer adıyla "bağışıklık sistemi"nin doğurganlığı nasıl etkilediği uzun yıllardır araştırılmaktadır. Örneğin nasıl olup da antijenik olarak tamamen yabancı bir doku olan embriyo kadın vücudunda gelişip büyüyebilmektedir? Aynı şekilde spermler de hem erkek hem de kadın için yabancı antijenik yapılarına rağmen beklendiği gibi bir red cevabı ile neden karşılaşmamaktadır?
Her hücrenin kendine ait bir kimliği, yani antijenik yapısı vardır. Bazen bağışıklık sistemi, nedeni tam olarak anlaşılamayan bir şekilde harekete geçer ve sperm hücresini yabancı cisim olarak algılayarak buna karşı savaşçı hücreler (antikorlar/ antibody) üretir.
Antisperm Antikorlar (ASA) ve "Testis- Kan Bariyeri" nedir?
Testis dokusunda "testis-kan bariyeri" adı verilen bir koruyucu hücre tabakası mevcuttur. Testis-kan bariyeri sayesinde bağışıklık sisteminin saldırısından korunan spermlere karşı, boşaltıcı kanallardan geçerken antikorlar oluşur. İşte bu antikorlara "Anti Sperm Antikorları (ASA)" adı verilir.
ASA, infertilite (kısırlık) araştırmasına giden erkeklerin %3-12’ sinde bulunur.
Antisperm Antikorlar (ASA) neden oluşur?
ASA oluşumuna neden olan faktörler tam olarak bilinmemekle birlikte, kan-testis bariyerinin bozulduğu durumlar suçlanmaktadır. Bunlar:
Antisperm Antikorlar (ASA) ile İnfertilite İlişkisi
ASA, erkekte veya kadında oluşabilir. Spermlerle karşılaşan ASA, spermi hareketsiz bırakır veya yumurta hücresi ile spermin etkileşmesini bozar.
Eğer spermlerin %50’sinden fazlası ASA ile bloke olmuşsa, spermlerin servikal mukus (rahim ağzı sıvısı) içinde ilerlemesi bozulacaktır. ASA ile bloke olmuş spermler bağışıklık sistemi tarafından yok edilmeye çalışılacaktır. Yani rahim içine ulaşsa bile, sperm burada bağışıklık sisteminin saldırısına uğrayacaktır (antikor saldırısı) .
Yine; sperm yumurta hücresinin içine girebilse bile bu aşamada döllenmenin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi mümkün olmayacak ya hiç gebelik oluşmayacak ya da erken dönemde gebelik düşük (abortus) ile sonuçlanacaktır. Yani ASA+sperm ile oluşan gebeliklerde düşük riskinin fazla olmaktadır.
İnfertilite nedeninin Antisprem antikor (ASA) nedenli olduğundan ne zaman şüphelenilir?
Sperm analizinde ‘aglütinasyon’ tespit edildiğinde ASA veya enfeksiyon olabileceğinden şüphelenilir.
Sperm hareket bozuklukları ve "Postkoital test" (cinsel ilişki sonrası kadının servikal sıvılarında spermlerin incelenmesine yönelik bir test) sonuçlarının negatif çıkması da şüphelenilen bir bulgudur.
İmmunulojik İnfertilitede Tedavi Yaklaşımları
Öncelikle ASA oluşumunu tetikleyebilen enfeksiyon, varikosel gibi durumların varlığı araştırılır. Kadın faktörü açısından araştırmalara devam edilir.
Nedeninin ASA olduğu düşünülüyorsa alınabilecek tedbirler şunlardır;
1- Prezervatif: Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması, kadının sperm antijenleri ile tekrar tekrar karşılaşmasını önleyecektir. Bebek istemi olmayanlarda gebelik istemi olana kadar bir korunma metodu olarak düşünülmelidir.
2- Sperm yıkama (sperm washing): Antikorları semenden temizlemek için bir çok teknik geliştirilmeye çalışılmış, ancak sperm ve ASA sıkı bağlarının kolayca çözülemediği görülmüştür. Kullanılan özel enzim teknikleri, tamamen olmasa da büyük oranda ASA’lardan kurtulmak için bir seçenektir.
3- Immün baskılama: ASA oluşumdan kaçınmak için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların kullanılması sıkça başvurulan bir yöntemdir. En sık kullanılan ilaçlar kortikosteroidlerdir. Yan etki riskinden dolayı dikkatli kullanılması gereken steroidlerin, düşük dozda uzun süreli kullanımı tercih edilmektedir.
4- Aşılama (IUI, Intra Uterin Inseminasyon): Sperm geçişinin servikal mukus tarafından engellenmesi faktörü, yıkanmış spermlerin direkt rahim içine verilmesi ile önlenmeye çalışılabilir. Aşılamanın immünolojik infertilitedeki başarı oranları çok faklı oranlarda bildirilmektedir.
5- Yardımcı üreme teknikleri: Tüp bebek tekniklerinden özellikle mikroenjeksiyon (ICSI) ile immünolojik infertilite olgularında yüz güldürücü sonuçlar elde edilmiştir. İmmunolojik infertilite olgularında spermin direkt yumurta hücresi içine enjeksiyonu ile %60-80 döllenme (fertilizasyon) ve %20- 40 gebelik başarılabilmektedir.
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com