Gebelik ve Kanser İlişkisi

GEBELİK KANSERİ ÖNLER Mİ?

Gebelik ve kadın kanserleri ilişkisi
Gebelik ve kadın kanserleri arasında nasıl bir ilişki var? Hamilelik ve hamilelik sonrası süreçte meme kanseri, rahim kanseri, rahim ağzı kanseri ve yumurtalık (over) kanserleri nasıl etkilenir?

Gebelikte kanser riski artar mı, yoksa azalır mı?

Güncel ve bilimsel bilgiler ışığında gebelik ve kadın kanserleri...

Gebelik – Yumurtalık Kanserleri
Gebelik döneminde yumurtalıklar sesizdir. Diğer bir tabir ile yumurtalıklarda yumurtlama gibi travmatik bir süreç gerçekleşmemektedir. Bu nedenle gebelik, yumurtalık kanserine karşı koruyucu bir etki oluşmaktadır. Bu, bilimsel çalışmalarla da desteklenmiştir.

Aynı durum doğum kontrol haplarını kullananlar için de geçerlidir. Ayrıca gebelikte salgılanan hormonların yumurtalık kanserine karşı ilave koruyucu etkilerinin de olabileceği yönünde çalışmalar da bulunmaktadır.

Nurses Health Çalışmasında bir kez gebe kalıp doğum yapan kişilerde yumurtalık kanser riskinin % 16 oranında azaldığı saptanmıştır.

Yumurtalık kanserleri hakkında detaylar  >>>

Gebelik – Meme Kanserleri
Kadınlarda en sık olarak görülen kanser türü meme kanseridir. Her kadın hayatının belli dönemlerinde dışarıdan (ekzojen) ve içeriden (endojen) değişik hormonal etkilere maruz kalmaktadır. Alınan hormonların meme dokusu üzerine etkileri bulunmaktadır. Gebelik ve emzirme dönemimdeki hormonal değişimler de meme dokusu üzerinde değişik etkilere sahiptir.

Sık doğum yapanlar ve emzirme dönemi uzun olan bayanlarda meme kanseri görülme riskleri azalmaktadır.

Amerikan Kanser Enstitüsü (NCI) verilerine ve yapılmış çalışmaların sonuçlarını analiz edersek:
 

  • İlk çocuğu doğurma yaşı düştükçe meme kanserinin görülme sıklığı azalmaktadır.
  • 35 yaş üzerinde doğum yapan bir kadının meme kanseri olma olasılığı, 20 yaşından önce doğum yapmış bir bayana göre iki kat daha fazladır. 
  • 30’lu yaşlarda ilk doğumunu yapan bir bayanın meme kanseri olma riski, hiç doğum yapmayan bir bayanınkine hemen hemen denktir.
  • Birden çok çocuğu dünyaya getiren bir bayanın meme kanseri olma olasılığı düşmektedir. Özellikle doğumlarını genç yaşta yapan bayanlarda meme kanseri görülme olasılıkları azalmaktadır. 
  • Preeklampsi, gebelikte tansiyon yüksekliği, ödem ve idrarda albumin ile giden patolojik bir durumdur. İlginç şekilde, gebeliğinde preeklampsi sorunu yaşayan bayanların doğurdukları çocuklarında meme kanseri görülme sıklığı azalmaktadır. Bunun nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. 
  • Gebelik sonrası dönemde bir yıldan daha uzun süreli emzirmek de meme kanseri riskini bir miktar azaltmaktadır. 
  • Diğer taraftan doğum yaptıktan sonra bir kaç yıl içinde meme kanseri görülme sıklığı geçici olarak artmaktadır. Belirtildiği üzere meme kanserindeki bu hafif risk artışı geçici bir dönemi kapsamaktadır.


Yapılan çalışmalara göre, uzun süreli estrojen hormonuna maruz kalan kişilerde meme kanseri görülme sıklığı artmaktadır. Örneğin erken adet görmeye başlayan genç kızlarda (12 yaşından önce) ve geç menopoza giren bayanlarda (55 yaşından sonra) meme kanseri risklerinin arttığı tespit edilmiştir.

İlerleyen yaş, alkol kullanımı, menopoz döneminde aşırı kilolu olmak, birinci derece yakınlarında meme kanserinin olması, menopoz döneminde uzun süreli hormon replasman tedavisinin alınması da meme kanseri riskini arttırmaktadır.

Diğer taraftan egzersiz yapmak, sebze ve meyveden zengin beslenmek ve katı yağlardan uzak durmak da meme kanseri riskini azaltmak açısından önemlidir. Meme kanserinin erken teşhisinde rutin meme muayeneleri, meme ultrasonografisi ve mamografinin önemi büyüktür.

Gebelik sonrası emzirme döneminde mamografi çekilebilir mi?
Evet. Emzirme döneminde anne sütü veren annelerin gerektiği durumlarda mammografi çektirmesinin bir sakıncası bulunmamaktadır. Çünkü mamografi sırasında şutlanan X Ray meme dokusunda birikmemektedir. Bu nedenle gerektiği hallerde emziren anneler mammografi çektirebilirler ve meme ultrasonuna girebilirler.
 
Meme kanserleri hakkında detaylar  >>>

Gebelik – Rahim Kanserleri
Bir kez hamile kalıp doğum yapan bayanlarda rahim kanserinin görülme sıklığının % 10 ile % 40 arasında azaldığı saptanmıştır. 5 kez gebe kalanlarda bu oran %80’lere ulaşmaktadır.

Benzer durum doğum kontrol haplarını kullananlar için de geçerlidir. Bir yıl veya daha uzun süreli doğum kontrol haplarını kullanan bayanlarda yumurtalık ve rahim kanserlerinin görülme sıklığı %40-50 oranında azalmaktadır, meme kanseri görülme olasılığı ise değişmemektedir. 

Rahim kanserleri hakkında detaylar  >>>

Gebelik – Rahim Ağzı Kanserleri
Gebeliğin rahim ağzı kanserleri açısından olumsuz etkileri bulunmaktadır. Ancak rahim ağzı kanserleri, en çok HPV enfeksiyonları ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle HPV taşıyıcılığı olan kişilerin düzenli PAP smear testlerini yaptırmaları son derece önemlidir.

Diğer taraftan sık partner değiştirmek, ilk cinselliğin çok erken yaşlarda yaşanması, sigara kullanımı, doğum kontrol hap kullanımı, çok sayıda çocuk doğurmak ve immün sistemin zayıflığı da rahim ağzı kanserleri açısından diğer risk faktörleridir. Gebeliğin ilk üç ayında yapılan PAP smear tarama testinin bebek açısından bir sakıncası olmayacağı gibi, olası bir kanser öncüsü lezyonun tespiti açısından önemi büyüktür.

Rahim ağzı kanserleri hakkında detaylar  >>>

Hera Klinik: Vajinismus Tedavi ve Genital Estetik Merkezi
0530 763 3400