N.E Hanım (28 yaş, Öğretmen, 3 yıllık evli, Eskişehir)
"Eşimi severek evlendim, 'artık çocuk düşünmüyor musunuz' soruları beni bunaltmıştı, 3 yıllık sorunum 3 günde son buldu ve sanki sihirli bir değnek değmiş gibi bütün hayatım değişti..."
Evlenmeden önce 5 yıla yakın birlikteliğimiz olmuştu. Sevgilim, dostum, sırdaşım, biricik sevdam sözleriyle başlamıştı aşkımız. Gerçekte bu sözler gibi yaşayamasaydık belki de çoktan bitmişti aşkımız. Benim her şeyim olmuştu. Çok farklı karakterlerimiz vardı ama birbirimizi öyle kabul edebilmiştik. Üniversite yıllarında birbirimize cinsel anlamda yakınlığımız olmuştu ancak ileri düzeye hiç gitmemiştik.
Okul bitti ve sevdiğim insanla yollarımız ayrı düşmüştü. Farklı yerlerde yaşama zorluğu, atanamama gibi bazı sıkıntıların ardından sorunlar aşıldı ve evlendik. Düğün işi bana çok stresli gelmişti. Çok gergin olmuştum. Çok güzel düğünümüzün ardından, heyecanlı, bizim için çok güzel geçeceğini düşündüğüm ilk gecemizin hüsranla sonuçlanacağı hiç aklıma gelmemişti. Çok seviyordum eşimi ve onunla birlikte olmayı çok istiyordum ama olmadı. Yorgunluktandır ,strestendir dedik olmadı.
Çevremde ,ilk gece anıları, acıdan, kanamadan bahseden beni etkileyen olaylar anlatılmıştı. Bende de böyle olur mu diye çok düşünüyordum ama bu düşüncelerin esiri olacağım aklıma hiç gelmemişti. Zamana bırakalım olur dedik, olmadı .Düğünün ardından, tayin, ev taşıma, yeni ile alışma sorunu ve tam anlamıyla yaşayamadığımız cinselliğimiz de üstüne eklenince ilk yılımız stresli geçti. Çok seviyorduk birbirimizi ama sevgi yetmiyordu. Kendimizi yarım hissediyorduk. Çoğu zaman eşimden habersiz jinekoloğa gitsem mi diye düşünmüştüm. Ama ben eşimin karşısında utanıyordum, doktorun karşısında nasıl rahat olacaktım. Muayene masasını gözümün önüne getirdiğimde, tv programlarında gördüğümde, doğumdan bahsedildiğinde bacaklarım kasılıyor ve karnıma ağrılar giriyordu. Bizim insanımızda sağ olsun her olayı abartarak anlattıkları için doktora gitme düşüncesinden her geçen gün uzaklaşıyordum. Hep bir bahane çıkıyordu. Ya misafir geliyordu ya da bir iş çıkıyordu.
”Çocuk düşünmüyor musunuz?” sorularından sıkılmış ve insanlara tepki göstermeye başlamıştım. Kime anlatabilirdim ki bunları. En yakınımdakine anlatsam dalga geçerler dedim. Ya bir jinekoloğa götüreceklerdi ya da şarlatan bir hocaya…Ben bekledim. Sorunumun üstüne gitmektense sorunumu görmezden geldim. Başka biri yaşasaydı bu durumu ”Tıpta ayıp olmaz, sağlık, mutluluk her şeyden önemli” derdim ama kendim yapamıyordum. Eşimin bana karşı anlayışlı olmasının da etkisi var mıydı bu süreyi uzatmamda bilmiyorum ama hep başaracağız, bu sefer olacak diyordum ama olmuyordu.
İnternetten araştırdığımızda sorunumun vajinismus olduğunu anladık. Bende böyle olmadığını düşünüyordum ama ilişkiye girme çabalarımız her defasında olumsuz oluyordu. Evet, ben kendimi kandırıyordum. Kasmıyorum kendimi desem de kasıyordum. Bilinç altıma bakabilmeyi ne kadar çok isterdim.
Süleyman Bey ve hastalarının öykülerini araştırdıkça kendime olan güvenim arttı. Tatil, misafir, ev ve okul işleri derken 1 yıl daha geçmişti. Şimdi anlıyorum ki her şey boşmuş. Haksızlığa dayanamayan biri olarak eşime çok haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Eşim, her ne kadar böyle düşünmememi söylese de şu an bu kadar beklediğim için çok pişmanım. Eğer bu yazıyı okuyorsanız inanın bende sizin sorunlarınızı yaşadım. İnternet sitelerinde çare aramak yeterli değil. Tedavi olmaya karar verdiğimizde olumsuz hava koşulları engel olmuştu.2 ay da bunun için bekledim.
Bir tv programında vajinismus konusuna denk geldim .Bayan telefonla bağlanmıştı ve intihar etmek, ölmek istediğinden bahsediyordu.7 yıllık evliydi,3 yaşında oğlu vardı ama halen bakireydi. Eşinin anlayış göstermediğinden bahsediyordu. O anda anladım ki hayat gerçekten de çok güzel ve ben hayatı eşimle daha güzel yaşamak istiyordum. Stresten, heyecandan ölsem de muayene olmaya karar verdim. Hera kliniği aradım bilgi aldım.1 gün sonra randevu aldım.4 gün sonra görüşmeye gidecektik ama heyecandan, stresten midem ve karnım ağrıyor, hiçbir şey yapmak istemiyordum.
Hera kliniğe gittiğimizde çok tatlı Ayla hanımla tanıştım. Sesi insana rahatlık ve güven veriyordu. Biraz bekledik .Bu sürede kalbim yerinden fırlayacaktı sanki. Sonra bizi Süleyman beyle görüştürdü. Sıcak kanlıydı Süleyman bey ama ben stresten o kadar kaskatıydım ki anlatamam. Sorduğu sorulara başka zaman olsa daha rahat cevaplar verirdim ama kelimeler boğazıma düğümleniyordu sanki. Utanıyordum, çekiniyordum. Muayene odasına geçtiğimde Ayla hanım beni rahatlatmak için konuşuyordu ama ben onu duymuyordum bile. Gözümün önüne annem geliyordu. Muayene olduktan sonra yaşadığı stresli halini hatırlıyordum. Benim de öyle olacağımı hissediyordum ama muayene olunca korkulacak bir şey olmadığını anladım. Anatomik yapıda her hangi bir sorun olmadığını duyduktan sonra biraz rahatlamıştım. Çünkü, sorun acaba benim vajina yapısından mı diye düşünmeye başlamıştım. Anatomik yapıda sorun olmayınca psikolojik sorunu çözmenin vaktinin geldiğini anladım.
Süleyman Bey bize tedavi süreci hakkında bilgi verdi.1 hafta sonra sadece 3 gün.3 sene değil sadece 3 gün verdi.3 seansta bu sorunu aşacağız dedi. İnandık ama hayal gibi geliyordu. Hani bir söz vardır ya “İnanmak, başarmanın yarısıdır” diye. Eğer gerçekten isterse insan yapamayacağı hiçbir şey yokmuş bende onu anladım. Tedavi süreci başladığında kendime ben bile inanamıyordum. Neler yapabiliyormuşum bunu bir kez daha öğrendim. Hera klinik, Süleyman Bey ve Ayla hanım sayesinde.
Tedaviye giderseniz ki mutlaka gitmelisiniz bence, o zaman anlayacaksınız ne demek istediğimi. Tedavinin 3. Günü daha çok alıştım ve kendimi daha rahat hissediyordum.3.günün sonunda eşimle birlikte olacağım düşüncesi beni çok heyecanlandırıyordu. Sanki yeni evlenmiştim ve bu benim eşimle ilk gecemdi. Heyecanlıydım, çok istiyordum ama vücudum tepki vermiyordu. Sanırım yine erteliyorum dedim. Adet dönemim çok yakındı ve ben bu dönemde çok stresli oluyordum. Tedaviden sonra ilk gün denemedik bu bahaneyle. Başarısız olursak vajinismusu yenemem, etkilenirim diye eşim yine anlayışlı olmuştu. Eşim olmasa bu hayatta nasıl mutlu olurum bilmiyorum.1 gün sonra Süleyman Beyin tavsiyesiyle adet sıkıntısını gidermek için bir ağrı kesici içtim ve kendimi rahat hissettim. Artık kaçmayacaktım. Vajinismus beni değil ben onu yenecektim. Veeeee mutlu son. Kazanan biz olduk. Eşimle birlikte olabilmiştim. Eşimin gözündeki mutluluğu ve benim hissettiğim mutluluğu inanın anlatamam.
Benim gibi kaygı düzeyi yüksek bir insan bunu başarabildiyse inanın sizler de başarabilirsiniz. Şu an 3 yıl niye beklediğimin cevabını bulamıyorum. Bu süreçte en büyük şansın eşim ve ilk olarak Süleyman Beyle görüşmek. İyiki ilk önce buraya gelmişim. Benim gibi bu sorunu yaşayan birçok insan olduğunu kendi gözlerimle Hera Klinikte görünce çok şaşırdım.
Yalnız değiliz inanın. Ben keşke daha önce gelseydim dedim, sizler keşkelerinizi çoğaltmayın. Mutlu olmak hepimizin hakkı. Bazı insanlar için çok kolay olan cinsel birleşmeyi biz yapamıyorduk ama herkesin farklı sorunları var. Allah çaresiz dert vermesin. Vajinismusun çaresi var ve bu da Hera klinikte. Kendinize ve Süleyman Beye güvenin.
Huzurlarınızda hayatımı sihirli değnekle değiştirir gibi çok kısa sürede değiştiren Süleyman Beye, asistanı Ayla Hanıma, Senem Hanıma ben ve eşim adına teşekkür ederim. Hoş sohbetlerinizi asla unutmayacağım.
Müjdeli haberi verdiğimde dahi” Hera Klinik sizin de eviniz, her zaman bekleriz” diyen Süleyman Beye emekleri için sonsuz teşekkür ederim. Bu arada eşimi asla unutamam. Sevgilim, sırdaşım, dostum, biricik sevdam, bana karşı anlayışın, sabrın ve sevgin için sana da çok teşekkür ediyorum.
Umudumuz oldukça gidecek yolumuz vardır. Yolunuzu en yakın yerden Hera Klinikte buluşturmanız dileğimle. Mutluluk sizin de hakkınız ve bunu ertelemeyin. Kimse sizden değerli değildir. Hayat çok kısa ve bunu güzel yaşamak herkesin hakkı...
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com