Aşağıdaki olgularda isimler değiştirilmiş olup; bu öyküler gerçek başarıları içermektedir ve sizleri motive etmek amacı ile yazılmıştır.
I. OLGU Ömer Bey 27 yaşında, bekar olup; küçük bir ilçede ailesiyle birlikte ikamet etmektedir. Üniversitede istediği bölümü kazandıktan sonra kaldığı yurtta tuvaleti kullanmak istemediği ve diğer oda arkadaşlarıyla odayı paylaşmak onu temizlik yönünden rahatsız ettiği için üniversiteyi bırakarak ailesiyle birlikte kalmak üzere evine dönmüştür.
Televizyonda gördüğü hayvan görüntüleri, bazı yiyeceklerin görüntüsü ve evdeki eşyalar dahil olmak üzere bir şeylere dokunmak onu rahatsız ettiği için defalarca elini yıkamak, giysilerini değiştirmek, evde battaniyeye sarılı bir şekilde oturmak durumunda kalmıştır.
Gördüğü tedaviden sonra şimdi bu yiyeceklere dokunup yiyebilmekte; aynı zamanda hayvan görüntülerinden her zaman rahatsız olmamakta ve ellerini daha az sıklıkta yıkamaktadır. Tedavisi devam etmektedir.
II. OLGU Aynur Hanım (34), 5 yıldır evli olup, çocuğu yoktur. Mutfakta yemek pişirirken oldukça zorlanmakta olup, sıvı yağ şişesine her dokunuşunda uzunca bir süre ellerini yıkamaktadır.
Markette yağların bulunduğu bölümden geçmemeyi tercih etmektedir. Eşiyle cinsel ilişkiye girmek onun için çarşafların değişmesi, yatağın hemen temizlenmesi anlamına gelmekte; bu nedenle uzun bir süredir ilişkileri olmamaktadır.
Aynur Hanım’la, bu davranışlarını neden durduramadığı, düşüncelerinden kaçmak yerine nasıl baş edebileceği üzerine çalışılarak ona daha az sıkıntı veren konulardan başlanmış ve küçük ödevlerle tedavisine devam edilmiştir.
III. OLGU Şaşkın ve korkmuş bir şekilde içeri giren Ezgi Hanım(28), ağlamaya başlamış ve soluk soluğa son zamanlarda yaşadığı nefes daralması, kalp çarpıntısı ve ensesinde başlayan sıcak basmalarını anlatmaya başlamıştır.
Böyle bir durumun hayatında ilk defa başına geldiğini ifade etmiştir. Nişanlı olan Ezgi, bir ilçeye öğretmen olarak atanmıştır ve evleneceği zamana kadar ailesinden ve nişanlısından uzakta yalnız başına orada yaşayacaktır.
Aldığı tedavi ile ataklarının sıklığı azalmış olup oldukça rahatlamıştır. Şimdi evlidir ve eşinin de kendi bulunduğu ilçeye atanmasının ardından birlikte kalmaktadırlar.
IV. OLGU Çocuklarına karşı bir süredir ilgi gösteremediğini, onların sesine tahammül edemediğini ve zaman zaman şiddete başvurduğunu, eşiyle birlikte olmak istemediğini belirten Fatma Hanım (32), çocukları olmasa intiharı düşündüğünü ve artık her şeyin kontrolünden çıktığını, kendisini mutsuz hissettiğini ifade etmiştir.
Öncelikle intihar düşünceleri üzerine çalışılmış, yaşamında kendisine sıkıntı veren olaylar da ele alınarak tedavisine devam edilmiştir.
V. OLGU Semra Hanım (38) gün içerisinde yaşadığı panik ataklardan ve özellikle sabah saatlerindeki gerginliklerinden oldukça bunalmıştır. Evde yalnız kalamamaktadır.
Kendisi evli olup, eşi diyaliz hastasıdır; aynı zamanda diyabeti vardır. Dolayısıyla eşinin sıkıntıları onu da üzmektedir. Semra Hanım’ın 6 yaşında bir kızı vardır ve eşinin çok gergin olduğunu, zaman zaman kızına şiddet uyguladığını belirtmiştir.
Özellikle kızı konusunda üzgün olduğunu eklemiştir. Eşi görüşmelere katılmak istememiştir. Semra Hanım, tedavide tam bir işbirliği içerisinde olmuştur ve tedaviden büyük ölçüde yararlanmıştır. Atakları kesilmiş ve rahatsızlığı hakkında yanlış bilgilerinin de düzeltilmesi ve farklı bir bakış açısı kazanması ile tedavi sonrası yapılan takip görüşmelerinde de sıkıntılarında bir artış gözlenmemiştir. Kızının eğitimi konusunda da ayrıca bilgilendirilmiştir.
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com