Kalp Hastalıklarındaki Sıklık
Batılı ülkelerde, kadınların %50’sinin erken ölüm nedenleri arasında kalp hastalıkları bulunmaktadır. Diğer bir tabir ile 60 yaşının üzerindeki kadınlarda en sık rastlanılan ölüm nedeni “koroner kalp hastalıkları (KKH)” dır.
Ateroskleroz (Damar sertliği) yavaş ilerleyen bir hastalık olup insanlarda genç yaşlardan itibaren gelişmektedir ve koroner kalp hastalıklarının en önemli sebebidir.
Yaşamları boyu kadınların yarısında koroner kalp hastalıkları gelişir; %30’u bu nedenle kaybedilirken, %20’si inme (felç) geçirmektedir.
Kadınlarda yumurtalıklardan salgılanan östrojen hormonun azalması ile menopoz başlamakta ve bu dönemden sonra kalp hastalıklarında hızlı bir artış meydana gelmektedir.
Menopoz yaşına kadar erkeklerde daha sık rastlanılan kalp hastalıkları menopoz döneminden sonra kadınlarda daha sık olarak görülmektedir.
Kalp Hastalıkları İçin Risk Faktörleri
VKİ (Vucud Kitle İndeksi) Nedir?
Vücut kitle indeksi obesitenin değerlendirilmesinde en kolay bir yöntemdir ve kilogram olarak ağrılığın, boyun metre olarak karesine bölünmesi ile hesaplanmaktadır.
Yani, VKİ= ağırlık (kg) / boy (m2) dır.
VKİ’nin 25’in üzerinde olması durumlarında kalp hastalıklarında artış izlenmektedir.
Vucut Kitle İndeksinizi Hesaplayınız >>>
Android (Erkek tipi) ve Jinoid (Kadın tipi) Obesite nedir?
Vucud yağ dağılımı aterosklerotik kalp hastalıkları ile ilişkilidir ve kadınlarda obesiteden daha anlamlı olduğu izlenmiştir.
Yağın gövde ve karın boşluğunda biriktiği santral tipte yağlanma “Android Obesite” yani erkek tipi yağlanma olarak bilinmektedir.
Erkek tipi yağlanma; istenmeyen kan lipid profili (özellikle trigliseridlerin artışı, iyi özellikli HDL kolesterolun azalması), insülin direncindeki artış ve koroner kalp hastalıklarındaki risk artışı ile önemli ölçüde paralel seyretmektedir.
Yağlanmanın kalça ve üst bacak bölgesinde fazlaca olması ise “Jinoid Obesite” yani kadın tipi yağlanma olarak bilinmektedir. Jinoid obesite (Android obesitenin tersine) kalp hastalıkları risklerini arttırmamaktadır.
Kan Lipidleri
Menopoz döneminde östrojen hormonunun azalması ile kalp hastalıklarındaki artış dikkat çekicidir.
Özellikle kan lipidlerinden kolesterol düzeyleri menopoz ile birlikte yükselmeye başlamaktadır. İki tipte kolesterol vardır: Yüksek yoğunluklu kolesterol (HDL) ve Düşük yoğunluklu kolesterol (LDL).
HDL (High density cholesterole), kolesterolun metabolize olması için karaciğere taşınmasında aracılık etmektedir. Dolayısı ile kandaki kolesterolü azalttığından etkisi olumludur.
LDL (Low density cholesterole),ise kolesterolü atardamarların duvarına taşıdığı için damar sertliğine (atheroskleroz) yol açar ve etkisi zararlıdır.
İyi lipit profiline sahip diyebilmek için bir insanda kan Kolesterol, LDL ve Trigliserit seviyelerinin düşük, HDL seviyesinin ise yüksek olması gerekmektedir.
Menopozdaki kadınlarda kan lipit seviyeleri olumsuz yöne kaymaktadır. Menopozda toplam kolesterolde %20’ lik ve LDL ‘de %30 ’luk bir artış olurken, HDL kolesterolde %25’ lik bir azalma meydana gelmektedir.
Menapozda ayrıca trigliserid düzeyi de %10-15 oranında artmaktadır ve bu da istenmeyen bir etkidir. Kadınlarda her 1 mmol/l kan trigliserit konsantrasyonu artışı için kalp hastalıkları göreceli riski %37 oranında artmaktadır.
Sigara ve Kalp Hastalıkları Riski
Sigara kullanımı ile kalp hastalıkları arasında anlamlı bir ilişki vardır. Kadınlarda 15 veya daha fazla sigara içimi ile kalp hastalıkları riski 7 kat artmaktadır.
Özellikle diyabet veya hipertansif olan ve sigara içen kadınlarda kalp hastalıkları riskleri daha da artmaktadır.
Hormon Tedavilerinin Kan Yağlarına Etkileri
Östrojen kadınlarda kalp hastalıkları açısından pek çok olumlu değişikliklere yol açmaktadır. Özellikle kolesterol değerlerinde azalma ve atardamarlarda gevşeme yapmaktadır.
Hormon replasman tedavilerinin kan yağları üzerine etkilerini sıralamak gerekirse;
Ancak ciltten uygulanan (transdermal) östrojenler karaciğere uğramadığından ötürü kandaki trigliseritleri azaltmaktadır, yani etkileri olumludur.
Hormon Tedavileri ve Kalp hastalıkları İlişkisi
Yakın tarihte yapılan çalışmalarca, hormon tedavilerinin kan yağları üzerindeki olumlu etkileri maalesef kalp hastalıklarından koruyucu etki şeklinde kliniğe yansımamıştır.
Bilinen kardiovasküler hastalığı olan ("HERS çalışması") ve olmayan ("WHI çalışması") menopoz dönemindeki kadınlar üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre; tedavinin ilk yılında östrojen tedavisi alan kadınların ölüm oranlarında az da olsa hafif bir artış olmasının izlenmesi üzerine, östrojenin kalp için koruyucu etkisi yönündeki düşünceler değişmiştir.
Hormon tedavisinde östrojenin rahim cidarına olumsuz etkilerini azaltmak için kullanılan progesteron hormonu takviyeleri de hormon tedavilerinin kalp üzerine olan olumsuz etkilerini azaltmamaktadır.
Sonuç Olarak
Geçmişte kadınlarda menopoz döneminde estrojen hormonu verilmesindeki amaç, menopoz döneminden sonra artşa geçen kalp hastalıklarına karşı kadınları korumaktı; ancak bu düşünce günümüzde tamamen değişmiştir.
Her ne kadar kan yağları üzerine olumlu etkiler sağlasa da, kadınlarda menopoz döneminden itbaren artışa geçen kalp hastalıklarının önlenmesi amacıyla menapozal hormonal tedaviler uygulanamaz.
Diğer taraftan kalp için belli risk faktörleri olmayan ve sağlıklı bir yaşam stili içindeki kadınlarda hormon tedavileri ile kalp hastalıklarından korunma açısından bir kanıt bulunmamaktadır.
Ancak kalp açısından risk faktörü taşıyan ve menopozal hormon tedavisi alması gereken hastalarda, transdermal (ciltten uygulanılan) estrojen tedavileri ile SERM grubu ilaçlar (Raloksifen) daha uygun tedavi seçenekleri olarak görülmektedir.
Çoğu kadında sağlıklı diyet, sigaradan uzak durma, obesiteden kaçınma, stresten uzaklaşma, egzersiz ve düzenli sağlık kontrolleri kalp hastalıklarını önlemede hormon tedavilerinden çok daha değerlidir.
İlgili Linkler
Menopozda Hormon Tedavileri Ayrıntılı Bilgiler >>>
Menopoz Şikayetleri ve Çözümler >>>
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com