Gebelikte Cinsel Hayat

Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Eserdağ'ın "Hamile / 9 ay 10 Gün Dergisi" nde Ocak 2012 sayısında yer alan "gebelikte cinsel yaşam" ile ilgili röportajıdır. 

HAMİLELİKTE CİNSEL YAŞAM
Hamilelikle ilgili çiftlerin aklına bir çok soru geliyor. Bunların cevaplarını da kendilerine en yakın kaynaklardan öğrenmeye çalışıyorlar. Anne baba, çocuk sahibi olan yakın arkadaş gibi.
Ancak kafalarına takılana takılan bazı soruları sormaktan da çekiniyorlar.

Hamilelikte cinselliğin yaşanıp yaşanmayacağı gibi... Hera Kadın Sağlığı Merkezi Kurucusu Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Eserdağ, özellikle ilk hamileliğini yaşayan kadınların cinsellikten korktuklarını ve bebeğe zarar gelebileceği endişesi taşıdıklarını belirtiyor ve şu açıklamalarda bulunuyor.

Normal seyreden bir hamilelikte cinsel ilişkinin olumlu ya da olumsuz hiç bir etkisi yoktur. Halk arasında erken dönemde yaşanacak cinsel ilişkinin bebekte sakatlık ya da ölüme neden olacağı veya bir düşük ile sonuçlanacağı fikri hakim olmasına rağmen bunun hiç bir bilimsel dayanağı yoktur.
 
CİNSEL YAŞAM KONUSUNDA ÇİFTLERİN EN ÇOK SORDUĞU SORULAR?
Hayatın her evresinde büyük önem taşıyan cinsellik ve cinsel yaşam çoğu zaman hamilelik sürecinden olumsuz etkilenir. Özellikle ilk hamileliğini yaşayan anne adaylarında bu sürece uyum sağlama aşamalarında cinselliğe karşı soğukluk olabilir.

Hamilelikte bize en çok sorulan sorular şunlardır: Orgazm olursam bebeğim düşer mi? Cinsel ilişki bebeğime zarar verir mi? Bebeğe zarar gelmemesi için cinsel ilişkiler hangi pozisyonlarda olabilir?

HAMİLELİKTE CİNSEL İLİŞKİDE AZALMA YA DA ARTMA OLUR MU, NEDENİ NEDİR?
Hamileliğin ilk üç ay, ikinci üç ay ve son üç ay olmak üzere üç ayrı dönemi vardır. Her dönemin özellikleri birbirinden farklı olduğu gibi bu dönemdeki cinsel istek ve arzular da farklıdır.

Hamileliğin adaptasyon dönemi olan ilk üç ayında cinsel arzularda genel olarak bir azalma gözlenebilir ve bu durum çiftin cinsel hayatını etkileyebilir. 

İkinci üç ay boyunca cinsel dürtülerde bir takım değişiklikler meydana gelmeye başlar. Göğüslere ve cinsel organlara giden kanın artışıyla beraber cinsel dürtüler normale dönebilir. Hatta göğüslere ve cinsel organa giden kanın artması, kişinin kendisine daimi olarak kişinin kendisini cinsel ilişkiye hazır hissetmesine sebep olabilir. Bu nedenle ilişki esnasında dürtülerde artış meydana gelebilir.

Son üç aya girildiğinde ise hamileler genelde cinsel arzularının tekrar azalmaya başladığını hissederler. Büyük bir karın cinsel ilişkiyi fiziksel olarak zorlaştırabilir. Bunun yanında artan yorgunluk, sırt-bel-karın ağrıları, artan vajinal akıntı ve mantar enfeksiyonları, vajendeki ödemlenme sonucunda ilişki anında hissedilen acılar hamileyi yeniden cinsel ilişkiden uzaklaştırabilir.

Yine, daha önceden tekrarlayan düşük öyküsü olan veya erken doğum yapan kadınlarda, orgazma bağlı düşük riskleri nedeni ile ilk üç ayda ilişki kısıtlanabilir.

Yaşamakta olduğu hamileliğinde herhangi bir dönemde vajinal kanama olması durumunda, düşük veya erken doğum tehtiti olan kadınlarda ilişki kesinlikle yasaklanır. Bu yasak tehlikenin ortadan kesin olarak kalktığı saptanana kadar devam eder.

İLİŞKİNİN TEHLİKELİ OLABİLECEĞİ DURUMLAR, AYLAR VAR MI?
Her şeyin normal olarak gitti durumlarda son dört haftaya kadar cinsel yaşamda hiçbir kısıtlama yoktur. Hamileliğin son haftalarında önlem amacıyla cinsel ilişkiden kaçınmak tavsiye edilmektedir. Özellikle hamileliğin son ayında haftada birden fazla cinsel ilişkiye girmenin, rahim içi enfeksiyon riskini artırdığını ifade eden bir çalışma vardır.

Yine hamileliğin herhangi bir döneminde vajinal kanama, amniyon suyunun gelmesi, servikal yetmezlik (rahim kanalın normalden kısa ve geniş olması), erken doğum ve düşük risklerinin varlığı veya önceki hamileliklerinde bu problemleri yaşamış olanlara, plasenta pravia (plasentanın rahim kanalının ağzını tıkaması) gibi hamilelikte riskli durumların ortaya çıkmasında, doğum uzmanı muhtemelen cinsel ilişkiden kaçınılması gerektiğini söyleyecektir.

Örneğin ikiz hamilelik gibi erken doğum ihtimalinin yüksek olduğu diğer riskli durumlarda da hamileliğin altıncı ayından sonra cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir. Eğer hamilede daha önceden geçirilmiş düşük veya erken doğum hikayesi varsa yine cinsel ilişki tavsiye edilmeyebilir.

Erkekte veya kadında teşhis edilmiş ‘genital enfeksiyon’ varlığında tam olarak tedavi tamamlana kadar yasak konmalıdır.

Riskli hamilelikler sınıfına giren plasenta previa (plasentanın önde gelmesi) durumunda da kanamayı başlatma riski ile ilişkiden kaçınmak gerekir.

Hamile kadın psikolojik korkular nedeni ile ilişkiden kaçınıyorsa bu durumu da anlayışla ve zorlamamak gerekir.
               
HERŞEYİN NORMAL OLARAK GİTTİĞİ DURUMLARDA SON DÖRT HAFTAYA KADAR CİNSEL YAŞAMDA HİÇBİR KISITLAMA YOKTUR. HAMİLELİĞİN SON HAFTALARINDA ÖNLEM AMACIYLA CİNSEL İLİŞKİDEN KAÇINMAK TAVSİYE EDİLMEKTEDİR.