Erkek genital sistemi de aynı kadındaki gibi dış ve iç genital organlar olarak ikiye ayrılabilir.
Erkeğin dış genital sistem içinde penis ve içinde erbezlerini (testisleri) barındıran torba (skrotum) bulunmaktadır.
İç genitalya’da ise torba içinde yer alan iki adet testis, epididim, seminal veziküller, prostat, bazı salgı kanal (vas deferens) ve bezleri (Cowper bezi gibi) bulunmaktadır. (Üstteki resim- Erkek iç ve dış genitalyası)
Penis
Penis, erişkin bir erkekte 5-12 cm uzunluğunda, 3-5 santimetre çapında silindir şeklinde spongiyoz (süngerimsi) bir organdır. İçinde kan damarlarını barındıran özelleşmiş gözenekler vardır.
Cinsel uyaranlar sonrasında içindeki boşluk ve gözeneklerin kanla dolmasıyla penisin çapı artar ve boyu yaklaşık iki katına çıkar. Uyaran bittiğinde ise penis kısa sürede eski boyutuna dönmektedir.
Penis uzunluğu ırklara göre veya kişilere göre değişmektedir. Bilinenin aksine yeterli cinsel tatmin için penisin büyüklüğünün değil kalınlığının önemi vardır. (Aslında kalınlığından da çok kişinin partneri ile birlikteyken seksüel uyaranları ne kadar sıklıkla yaşadığı daha önemlidir.)
Penisin baş (glans) ve gövde (corpus) olmak üzere iki kısmı vardır.
Baş kısmı sünnet derisiyle (prepitium) kaplıdır ve erkek sünnet olduktan sonra bu kısım açıkta kalır. Sünnet olmamış erkeklerde sünnet derisinin içindeki baş kısmı sertleşmeyle birlikte ortaya çıkar, sonra eski boyutlarına döndüğünde tekrar deri tarafından örtülür. Penis baş kısmı (glans penis) bir erkeğin en hassas bölgelerinden biridir ve içerdiği çok sayıda sinir ucu sayesinde erkek orgazmında en önemli rolü oynar.
Penisin ortasından “uretra (idrar kanalı)” geçmektedir. Urethra mesane ve idrar deliği arasındaki bir borudur ve idrar bu borudan geçerek dışarıya boşaltılmaktadır. Uretranın diğer bir fonksiyonu ise erkeğin orgazmı sırasında meninin (ejekulat) dışarıya atılmasıdır.
Erkek uretrası kadın uretrasına göre çok daha uzundur; bu nedenle idrar yolu enfeksiyonları erkeklerde kadınlara göre daha nadir görülmektedir.
Torba (Skrotum)
Skrotum içinde sağlı sollu yer alan iki testis, sperm kanallarının bir kısmı ve çok sayıda damar yapısı içeren torbanın ismidir.
İçindeki spermlerin ölmemesi ve sperm yapımının (spermatogenesis) aksamaması için torbanın içindeki ısı vücut ısısından ortalama 2 derece daha düşüktür. Torbanın vücut dışında bulunmasının nedeni de budur.
Soğuk havalarda spermlerin soğuktan zarar görmemeleri için skrotum kendisini kasarak testisleri vucut içine alır, sıcakta ise tam tersi şekilde kendisini gevşeterek ısı dengesini sağlar.
Testisler
Testisler; torba içinde yer alan, spermlerin üretildiği ve “testosteron” adı verilen erkeklik hormonunun salgılandığı iki adet organdır.
Büyüklükleri kişiden kişiye farklılıklar göstermekte olup her biri ortalama 20-30 gram ağırlığında, 4-5 cm uzunluğunda ve 2-2,5 cm kalınlığındadır. Aynı büyüklükte olmalarına karşın sol testis sağdakine göre biraz daha aşağıda yerleşimlidir.
Her testis içinde küçük ve oldukça kıvrımlı sperm kanalcıkları bulunur. Bu kanalcıklar beyinde bulunan hipofiz bezinin salgıladığı “FSH hormonu”nun etkisi ile sperm hücreleri üretmektedir.
Testisler yine hipofiz bezinden salgılanan ve “LH hormonu”nun etkisiyle erkeklik hormonu olarak da bilinen “testosteron hormonu”nu üretmektedirler.
Ergenlik (puberte, bluğ çağı) döneminden itibaren salgılanması artan testosteron hormonu etkisiyle çocuklarda ses kalınlaşması, sakal çıkması, genital bölgelerde kıllanmanın olması, vücut kaslarının gelişmesi gibi değişimler yaşanır (sekonder seks karakterleri). Sperm üretimi de ergenliğin başlamasıyla kısa sürede başlamaktadır.
Erişkin bir erkekte de testosteron erkek cinsiyete özgü özelliklerin devamını ve sürekli olarak sperm üretimini sağlamaktadır.
Sperm Hücresinin Yapısı
Uzunluğu 0.05 mm olan sperm hücresi üç kısımdan meydana gelir: Baş, boyun (orta kısım) ve kuyruk. Sperm hücresi mikroskopik görünümü (Yandaki resim)
Baş kısmının iki önemli özelliği vardır; bir tanesi spermin yumurta hücresi içerisine girmesini sağlayan eritici enzimlerin bulunduğu uç kısmındaki “akrozom” organelidir. Akrozomun içinde yer alan “litik (eritici) enzimler” yumurtanın dış zarını delerek döllenmeyi sağlarlar.
Baş kısmının diğer görevi ise çekirdek (nukleus) içinde yer alan X veya Y kromozumuna ait genetik materyelin saklanmasıdır. Yumurtanın; X Kromozuma sahip spermle birleşmesi kız cinsiyeti, Y Kromozuma sahip spermle birleşmesi erkek cinsiyeti oluşturacaktır.
Spermin boyun kısmında bulunan mitokondrialar sayesinde hareketlilik için gerekli enerji (ATP) temin edilmektedir.
Kuyruk kısmında bulunan mikroflamanlar sayesinde de sperm hareketliliğini (motiliteyi) sağlamaktadır.
Sperm üretimi (Spermatogenez)
Her testis içinde çok ince ve birbiri üzerine katlanmış çok sayıda kılcal boru vardır. Sperm hücreleri bu borular içerisinde yaklaşık 74 günlük süre içinde oluşup olgunlaşmaktadır. Evet, tek bir sperm hücresi yaklaşık 2.5 ayda olgun hale gelmektedir. Sperm üretimi devamlıdır, üretilen sperm sürekli depolanır ve boşaltılmaya hazır bekler.
Sperm hücresi üretimi aynen yumurta hücresi üretiminde olduğu gibi esas olarak 46 kromozom taşıyan bir hücrenin tam yarıdan ikiye bölünmesiyle gerçekleşir. Erkeklerin hücrelerinde cinsiyet kromozomu olarak bir X bir de Y kromozomu bulunur. Kadında ise cinsiyet kromozomlarının her ikisi de X yapısındadır.
Sperm hücreleri oluşum aşamasında böylece cinsiyet kromozomlarından ya X veya Y kromozomunu alırlar.
Yumurta hücresini dölleyen sperm hücresi Y kromozomuna sahip olduğunda bebeğin cinsiyeti erkek, X kromozomuna sahip olduğunda bebeğin cinsiyeti kız olur.
Yani bebeğin cinsiyetini “annenin yumurtası değil, daima babadan gelen spermin cinsiyet (sex) kromozomu” belirler.
Epididim
Testis içindeki kanalcıklar testisin hemen tepesinde yerleşmiş olan “epididim” isimli yapıyla devam ederler. Epididim sperm hücrelerinin olgunlaşmasının devam ettiği bölgedir. Hücreler için bir depo görevindedir ve vaz deferens adı verilen ana sperm iletim kanalıyla devam eder.
Diğer bez ve kanallar
Ana sperm kanalının içine seminal vezikülleri, prostat bezi ve Cowper salgı bezleri kendi salgılarını boşaltarak meninin son şeklini almasını sağlarlar. Bezlerden salgılanılan tüm salgılar sperm hücreleri üzerinde besleyici ve hareket artırıcı niteliktedir.
İçinde sperm hücrelerinin olduğu meniye “semen veya ejekulat” isimleri verilmektedir.
Yaklaşık 4 ml. hacmindeki semenin %60'ı seminal vezikül tarafından, %20'si prostat tarafından üretilmektedir.
Prostat en dış kısımda yer alan organ olduğundan ejakulasyonda ilk boşalan sıvı prostat sıvısıdır ve en canlı spermler de bu sıvı içinde yer alır. Burada bilinmesi gereken nokta cinsel ilişki sırasında erkeğin uyarılması sonucunda penisin ucundan gelen ilk sıvıda (zevk suyu) spermlerin bulunduğu için bu sıvının vajinaya bulaşması ile gebelik şansının olduğudur.
Meni yaklaşık 1.5-5 cc hacminde opak-gri renkte, kuruduğunda sarı bir renk alan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan ve kıvamlı bir sıvıdır. Erkeğin orgazmı ile birlikte fışkırarak dışarı boşalır. Bu olaya “ejekulasyon (boşalma)” adı verilir.
Vücuttan atılan semen 15 dakika içerisinde kıvamını kaybederek tamamen su gibi sıvılaşır (likefaksiyon, erime). Bir ejekulasyonda erkek ortalama 100-200 milyon arasında sperm hücresini boşaltmaktadır.
Yumurtanın döllenmesinde sperm sayısı kadar spermlerin kalitesi yani hareketlilik oranı ve morfolojisi (yapısı) de önemlidir. Çünkü menide atılan spermlerin tamamı kaliteli değildir; örneğin bir kısmı hareketsiz, deformiteli (bozuk yapıda) veya ölü olabilir. Semenin özelliklerinin laboratuvarda incelenmesine “spermiyogram testi (semen analizi)” adı verilmektedir.
İlgili Linkler:
G Noktası ve Klitoris >>>
Kadınlarda Genital Sistem Anatomisi >>>
Kadınlarda Cinsel İlişkinin Evreleri >>>
Kızlık Zarı >>>
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com