Op. Dr. Süleyman Eserdağ HABERTÜRK GAZETESİ' ne anlattı.
15 HAZİRAN 2010 TARİHLİ HABER TÜRK GAZETESİ YAZI DİZİSİ (Haber: Ceyda Erenoğlu)
AĞRILI CİNSEL İLİŞKİ
Türk kadını cinsellikte rahat hareket edemiyor
Yapılan araştırmalar, her 10 kadından birinin ağrılı cinsel ilişki problemiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Op. Dr. Süleyman Eserdağ, Türk kadınlarının çoğunun, cinselliği sadece bir "kadınlık görevi" olarak gördüğünü dile getiriyor.
Ağrılı cinsel ilişki nedenleri- 1
Sağlıklı bir cinsel paylaşımın mutlu bir birlikteliğin ana şartı olmasına karşın, pek çok kadın cinsel ilişki sırasında ağrı çekiyor. Anadolu’ da kadınların çoğu, cinselliği anneden kalma öğretilerle, ütü yapmak gibi bir kadınlık görevi veya “kocayı mutlu etme işlevi” olarak görüyor. Bunun için de haz almaktan uzaklaşıyor ve acı çekmek doğal karşılanıyor.
Araştırmalar, her 10 kadından birinin disparoni (ağrılı cinsel ilişki) problemi ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Süleyman Eserdağ, cinsel ilişki sırasında yaşanan ağrıların nedenlerinin yüzeyel, derin ve psikolojik disparoni olarak üçe ayrıldığını söylüyor ve ekliyor.
AĞRININ ÇEŞİTLİ NEDENLERİ VAR
“Ağrılı cinsel ilişkiye yol açan yüzeyel nedenler vajina ve dış genitalya enfeksiyonları, kızlık zarı problemleri, vulvar vestibulit sendrom, doğuştan gelen genital anormallikler, kötü iyileşmiş doğum izleri, geçirilmiş vajinal ameliyatlar, bartholin kisti veya absesi ve menopoza bağlı vajinal kuruluk olarak sıralanabilir.
Cinsel ilişkide ağrı vajina içinde değil de kasıkta hissediliyorsa; bu durum ‘derin disparoni’ dir. Bunun başlıca sebepleri; rahimde bulunan miyomlar, yumurtalık kistleri, endometriosis hastalığı ve batın içinde yer kaplayan kitle, kist ve abselerdir.
Psikolojik kökenli disparoninin nedenleri ise gebe kalma korkusu, gebelik esnasında bebeğe zarar gelebileceği duygusu, ön sevişmenin yetersizliği, cinsel tecrübe ve bilgi eksikliği, önceden yaşanmış cinsel travmalar ve partnere isteksizliktir”.
Ağrılı cinsel birleşmenin yüzde 70’inin psikolojik olmayan nedenlere bağlı olduğunu belirten Op. Dr. Süleyman Eserdağ, “Türkiye gibi cinselliğin ayıp sayıldığı ülkelerde, kadınlar çocukluktan itibaren aileden ve çevreden aldıkları mesajların etkisiyle cinsellikte kendilerini rahat bırakamıyor” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
EN BÜYÜK ŞİKAYET EĞİTİMLİ KADINDA
“Cinsel ağrı ile bize başvuranların çoğu üniversite mezunu. Vajinismus gibi hastalıklara kapılanların yüzde 85’i de en az lise mezunu. Bunun nedeni eğitimli kadınların daha çok doktora başvurması. Cinselliğin bir kadınlık görevi olduğu inanışı zayıflıyor”.
VAJİNİSMUS TEDAVİSİ % 100 SONUÇ VERİYOR
DİSPARONİ tedavilerinde çözümün probleme yönelik olması gerekiyor. Vajina, kızlık zarı veya vestibulum ile doğuştan anormallikler, basit cerrahi girişimlerle çözülüyor. Vajinal ve vulvar enfeksiyonlarda ise genellikle vajinal fitil ve ağızdan alınan ilaçlar kullanılıyor.
Vajinal kuruluğa karşı ise jel, fitil veya krem türü kayganlaştırıcı preparatlar bulunduğunu belirten Op.Dr. Süleyman Eserdağ yumurtalık kistleri, miyom ve endometriosis tedavilerinin, hastanede yapılan laparoskopik ameliyatlarla çözüldüğünü söylüyor.
Vajinismusun deneyimli terapistler tarafından % 100 çözümlenebilen bir sorun olduğuna dikkat çeken Eserdağ, “Vajinismus tedavisinde sıklıkla, davranışsal ve bilişsel terapiler ile hipnoz tercih ediliyor.
Türkiye’ de psikolojik nedenlere bağlı vajinismus çok yaygın. Çoğu kişi vajinismusun tedavisi olduğunu bilmese de, aslında bu hastalık deneyimli terapistler tarafından iyileştirilebiliyor” diyor.
KIZINIZA BU MESAJLARI VERMEYİN!
VAJİNİSMUS çoğu kez çocukluk çağında yaşanan bir takım psikolojik sorunlar nedeniyle alınan abartılı, yanlış ve eksik cinsel mesajlara bağlı olarak ortaya çıkıyor.
Özellikle 3-6 yaş arası dönem, çocuğun cinsel kimliğinin geliştiği en önemli süreç olarak görülüyor. Bu dönemde çocuğa kızlık zarını korumaya yönelik mesajlar vermekten kaçınmak gerektiğini belirten Op. Dr. Süleyman Eserdağ, “bir televizyon dizisindeki masum bir öpüşme sahnesinin zaplanması bile, çocuğunuza, “sakın bakma! Cinsellik ayıp ve yasaktır! mesajını verebilir” diyor.
Eserdağ, kız çocuklarına verilmemesi gereken başlıca mesajları şöyle sıralıyor:
• Kızım burayı koru! ( Genital bölgeyi göstererek)
• Yüksekten atlama, bisiklete binerken dikkat et.
• Eteğini ört; ayıp! Koskoca kız oldun!
• Erkeklerden uzak dur, çünkü onlar sana zarar verir.
ÇOCUĞUNUZ PENİS YA DA VAJİNA DEMEYİ BİLSİN
Op. Dr. Süleyman Eserdağ, ebeveynlerin çocuklarına cinsel bilgiler verirken dikkat etmeleri gereken başlıca noktaları şöyle sıralıyor:
• Çocuğunuza ‘penis ‘ ve ‘vajina’ demesini öğretin. Pek çok anne-baba, çocuklarına ‘kuku’ ve ‘ pipi ’ gibi tabirlerle cinsel organların adlarını öğretir. Üzeri örtülen her tür bilgi, bilinçaltına yanlış mesajlar yerleştirir.
• Çocuğunuza her yaşta anlaşabileceği düzeyde cinsel bilgi vermeniz, kafasında cinselliğe ilişkin abartılı düşüncelerin oluşmamasını önler. Bu tutum, çocuğunuzun ilerleyen yaşlarda bir takım cinsel sorunlarla karşılaşmasını da engeller.
• Sevginizi çocuğunuzdan saklamayın, aksine ona bu sevgiyi açıkça gösterin. Anne – babaların birbirlerine cömertçe gösterdikleri sevgi ifadeleri, çocuklarından esirgemedikleri pozitif duygu ve davranışlar, çocuğun hem kişisel hem de cinsel gelişiminde, son derece önemli basamaklar oluşturur.
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com