Op. Dr. Süleyman Eserdağ HABERTÜRK GAZETESİ' ne anlattı.
16 HAZİRAN 2010 TARİHLİ HABER TÜRK GAZETESİ YAZI DİZİSİ (Haber: Ceyda Erenoğlu)
AĞRILI CİNSEL BİRLEŞME ERKEĞİ KADINDAN UZAKLAŞTIRIYOR
Kadıların cinsel ilişki sırasında yaşadıkları ağrı, özellikle sosyokültürel düzeyi düşük erkekler tarafından yeterice anlaşılmıyor. Bu durum, erkeğin kadından uzaklaşmasına yol açarken; evli çiftler arasında ucu boşanmaya varan krizler çıkabiliyor.
Ağrılı cinsel birleşme nedenleri - 2
Kadınların cinsel birleşme sırasında yaşadıkları ağrı, pek çok erkek tarafından anlaşılmıyor. Bu durum, her iki tarafı da cinsellikten soğuttuğu için sorun daha da büyüyerek içinden çıkılmaz hale geliyor. Söz konusu duruma sosyokültürel düzeydeki erkeklerde daha çok rastlanılıyor.
Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Süleyman Eserdağ, ağrılı cinsel birleşmeden vajinismusa kadar uzanan tüm cinsel sorunların çözümü olduğunu söylüyor ve “Kadının yaşadığı sorunları kader olarak kabul etmesi, yapılacak hataların en büyüğüdür” diye konuşuyor.
BOŞANMAYA NEDEN OLABİLİYOR
Kadının sosyal açıdan ezik, çaresiz ve içe dönük olmasının, aile içinde tecavüz benzeri bir takım cinsel birlikteliklerin yaşanmasına neden olabildiğine dikkat eden Op. Dr. Süleyman Eserdağ, “Eğitim düzeyi yüksek çiftlerde cinsel sorunlar bir tür aile problemi olarak görülüp tedavi yolları araştırırken, eğitim düzeyi düşük çiftlerde boşanmalara kadar giden krizler ortaya çıkıyor” diyor.
Son yıllarda toplumumuzdaki bilinçlenme artışına bağlı olarak, çiftlerin cinselliğe yönelik genel beklentilerinde de bir artışın söz konusu olduğunu dile getiren Eserdağ, “Eşlerini seven erkeklerin zaman içinde cinsel ilişkide acı çeken eşlerini incitmemek için onlardan uzak durmaya başlamaları, cinsel isteksizliği de beraberinde getiriyor. Benzer nedenler, pek çok erkekte erken boşalmaya ve sertleşme probleminin de ortaya çıkmasına neden oluyor“ diye konuşuyor.
TEDAVİ HİPNOZLA DESTEKLENİYOR
Vajinismus gibi pek çok cinsel problemin kökeninde psikolojik nedenlerin ve bilinçaltındaki tam olarak çözüme kavuşturulmamış sorunların yattığını belirten Op. Dr. Eserdağ, “bilinç altı çok küçük yaşlardan itibaren bir kayıt cihazı gibi çalışarak aldığı tüm bilgileri kendi haznesinde hiç bir süzgeçten geçirmeksizin depoluyor” diyor.
Vajinismusun tedavisinde davranışsal, bilişsel ve psikodinamik terapilerden yararlanılıyor. Tek başına tedavi için yeterli olmasa da, hipnozdan da destek alınıyor. Eserdağ “Hipnoz bir uyku hali değildir, bilinçaltına yönelik telkinlerin verilmesi ile kişilerde bir farkındalık oluşturma yöntemidir. Hipnoz tedavileri diğer bilimsel tedavi yöntemlerine ek olarak uygulandığında çözüme giden yolu kısaltır“ diye konuşuyor.
VAJİNİSMUS SIR GİBİ SAKLANIYOR
VAJİNİSMUS, en basit şekliyle ilişki sırasında ön sevişmede hiçbir sorun yaşamayan; hatta bu durumdan zevk alıp sürtünme ile orgazm olabilen kadınlarda cinsel birleşme anı geldiğinde yaşanan bir sorun olarak tanımlanıyor. Yaşanan istemsiz vajinal kasılmalar sonucunda penisin vajina içine girememesi veya zorlukla girmesi ile kendini gösteren bu cinsel sorunda, istemsiz vajinal kasılmalar sonucunda ya da cinsel birleşme olamıyor ya da son derce ağrılı şekilde gerçekleşiyor.
Bu konudaki dikkatli gözlemler vajinismusun en çok çocuksu kişilik yapısındaki mükemmeliyetçi veya aileye bağımlı yetiştirilen genç kızlarda izlendiğini gösteriyor. Devam eden evliliklerin neredeyse tamamında ise erkeklerin ortak özellikleri arasında aşırı hoşgörü bulunuyor.
Op. Dr. Süleyman Eserdağ, vajinismus sorunu yaşayanların yaş ortalamasının 28,2 olduğunu söylüyor, genel olarak hastaların yüzde 70’ i evliliklerinin ilk yılı içinde sorunlarını çözme yoluna gidiyor. Ancak evliliklerinin üzerinden 20 yıl geçtikten sonra bile çözüm için uzmana başvuran hastalar da var.
Vajinismus veya ağrılı cinsel ilişki yaşayan kişiler veya evli çiftler, genelde bu sorunu hiç kimseyle paylaşmıyor. Sorunu dış cevre ile paylaşılamamasının nedeninin yanlış anlaşılma, değersiz görülme, utanma ve çekinme duygularının olduğunu belirtiliyor. Ayrıca çevrenin ve ailenin baskısını üzerlerinde hissetmek istememeleri de, bu sorunun bir sır olarak yaşanmasının başlıca nedenleri arasında yer alıyor.
VAJİNİSMUS HASTALARINDAN BAŞARI ÖYKÜLERİ
15 YILLIK EVLİLİK KURTULDU
Op. Dr. Süleyman Eserdağ, karşılaştığı vakalardan birini şöyle anlatıyor; “42 yaşındaki H.K. bir bilgisayar firmasında tekniker olarak çalışıyordu, 38 yaşındaki eşiyle, 15 yıllık bir evlilikleri vardı. Daha önce dört ayrı merkezde sürdürdükleri, yaklaşık iki yıl devam eden tedavi arayışları başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Kızlık zarına yönelik operasyonlar cinci hocalara gidip büyü bozdurmaya kadar her türlü akıl almaz denemede bulunmuşlardı. Sonunda “ilişki yaşayamasak da bari bir çocuğumuz” olsun diye düşünüp aşılama tedavisine başladılar ama bundan da sonuç alamadılar.
Evliliklerinin tehlikede olduğunu hissetmeleri sonucunda, son bir deneme daha yapmaya karar verdiler ve “ya bu sorunu çözeriz ya da birbirimizin yaşamından gideriz” düşüncesi ile kliniğimize başvurdular. Altı gün süren cinsel terapiden sonra mutlu sona ulaşan çiftin, şu anda dört aylık bir erkek çocukları var.”
TAM CİNSEL BİRLEŞME YAŞAMADAN GEBE KALANLAR VAR
ESERDAĞ, karşılaştığı en ilginç örneklerden birini şöyle anlatıyor. “Sekiz yıllık evli olan N.E., 34 yaşında bir uzman hekimdi. Eşi ise 36 yaşında bir elektrik mühendisiydi. N.E. vajinismus problemiyle kliniğimize başvurduğunda, dört aylık hamileydi. İşin şaşırtıcı yönü daha önce de bir çocukları olmasıydı. Bu durumun nedeni vajinismus hastalarında nadir görülen bir olasılığın gerçekleşmesi ve tam bir birleşme olmadan boşalan spermlerin yumurtayı döllemesiyle hamileliğin oluşmasıydı.
Yaklaşık dört gün süren yoğunlaştırılmış bir cinsel terapiyle, N.E.’ye davranışsal ve bilişsel terapiler uygulandı ve istenilen sonuca ulaşıldı.
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com